Mide yanması hemen hepimizin hayatı boyunca başına bir kez gelmiş bir rahatsızlık. Peki mide yanmasının nedeni nedir? Nasıl tedavi edilir? Mide tedavisi hangi hastalıkların belirtisidir? Tüm bu soruların cevabını ayrıntısıyla yazımızda bulabilirsiniz.

Mide Yanması Nedir?
Mide asidinin yemek borusuna doğru kaçak yapması sonucu yemek borusundan gırtlağa doğru oluşan yanma, ekşime hissidir. Midenin değil, yemek borusunun ve gırtlağın yanmasıdır bu aslında. Bazı insanlar her gün bazıları da ayda birkaç kez bu sorunu yaşarlar. Toplumun yaklaşık yüzde 30-40’ında mide yanması şikayeti görülür. Yanma şikayeti, yenilen gıdaların türü ve midenin ne kadar dolu olduğu ile bağlantılıdır. Mide yanmasını artıran gıdalar, genellikle yemek borusu ile midenin birleştiği bölgedeki kasın gevşekliğine yol açan gıdalardır. Domates, soğan, sarımsak, baharatlı yiyecekler, kızartmalar, bazen nane ve çikolata, mide yanmasına sebep olabilir. Mide yanmasının yan etkileri olarak yemek borusunda yara açılması, bu bölgede bir yara dokusu oluşarak darlığa yol açması, buradaki mukozanın değişerek kansere doğru gitmesi durumlarında da daha ciddi şikayetlere dönüşebiliyor.

Mide Yanması Tedavisi
Mide yanması tedavi yöntemlerinden biri ilaç tedavisidir. Ya midedeki asidi nötralize eden ilaçlar (antiasit ve karbonat) ya da midede asit salgısını engelleyen ilaçları kullanıyoruz. Bunları kullanırken hastaların mutlaka doktora danışmaları ve ne kadar süreyle kullanacaklarını belirlemeleri gerekir. Endoskopik tedavi yöntemleri henüz çok yerleşmedi ama bazı hastalarda faydalı olabiliyor. Gittikçe yaygınlaşan cerrahi yöntemler ise özellikle genç ve şikayetleri ciddi olan hastalarda kullanılıyor. Ameliyat ile yemek borusunun alt ucundaki sfinkterin (kas lifleri halkası) daha daraltılması, midenin bu yemek borusu çevresine sarılarak, oradaki reflünün önüne geçilmesi sağlanıyor.

Mide yanmasının anlık ve uzun süreli tedavisinde kullanılan çok sayıda ilaç vardır. Hastalığı nötralize edebilecek süt ya da içinde asit olmayan içecekler, anlık tedaviler için faydalıdır. Ya da antiasit tarzındaki emme pastilleri, etkisini hemen göstererek yardımcı olabilir. Daha uzun süreli etki için kullanılan ilaçlar, histamin blokerleri ya da proton pompa inhibitörleridir. Antiasit tarzındaki ilaçların sürekli kullanılmasının ciddi bir sakıncası yoktur. Vücuttaki asit alkolü dengesini bir miktar bozabilir ama bu tarz etkileri sık görülmez. Antiasitlerin etki süresi çok kısadır. Birkaç saat sürebilir. Bu nedenle özellikle yatarken herhangi bir korunma sağlamaz. Uyku esnasında yerçekiminden dolayı reflü sıkıntısı daha fazla arttığından, bu süre içinde yemek borusu tamamen korunmasız kalır ve bu da yemek borusunda hasara yol açabilir.

Reflüyü artıran şikayetler, kanın içindeki basıncın artmasından kaynaklanır. Dar giyinmek ve kilo alınması buna yol açabilir. Kilo vermek, reflü şikayetlerini ciddi olarak azaltır. Dar giyecekler, dar kemer kullanmaktan sakınmak gerekir. Baharatlı yiyecekler, özellikle kimyon, çikolata, kızartma, aşırı yağlı yiyecekler, fazla alkol, fazla kafein, naneli yiyecek ve içecekler reflü şiklayetlerini artırabilir.

Hamilelik Döneminde Mide Yanması
Hamileliğin erken döneminde bulantı şikayetleri görülür ve bunun nedeni bilinmiyor. Geç döneminde de mide yanması ya da ekşimesi şikayetleri görülür. Sebebi de bebeğin aşağıdan büyüyerek mide üzerine baskı yapması ve mide içeriğini yukarı doğru itmesi, bunun neticesinde de mide asidinin yemek borusuna doğru geri kaçmasıdır. Hamilelik sırasında yapılabilecek çok fazla bir şey yoktur. Ama yanma şikayeti çok fazlaysa, ilk aşamada antiasit tarzındaki ilaçları kullanarak mide asidini nötralize etmeye çalışırız. Hamileler, daha küçük porsiyonlarda yemek yemeli ve mide doluyken yatmamalılar.

Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Kasım Kazbay

Posalı Yiyecekler Hakkında
Hangi Bitki Neye İyi Gelir?