Ah aşk… Her şeyin sorumlusu değil mi? Çoğu zaman mutluluk, ara sıra mutsuzluk ve genellikle baş belası aşk! Onu bulmak zor, korumak daha zor, kaybettiğimizde arkasından bakakalmak daha da zor. Kısacası, varlığı da yokluğu da dert. Başlık her ne kadar “aşkta kazanmak” olsa da bir çoğumuz belki de acı tecrübelerle öğreniyoruz aşkta kazananın ya da kaybedenin olmadığını. Ancak ilişkinizde izleyeceğiniz bazı yollar sizi kesinlikle daha mutlu ve dolayısıyla kazançlı kılacak. Bakın bakalım bunlar nelermiş!
Bunları Yapmayın
- Hayatınızdaki insana kayıtsız şartsız bağlanmak ki biz buna bağımlılık diyoruz, yapacağınız en büyük hata olur. Kendinize de karşınızdakine de bu haksızlığı yapmayın.
- Herkesin bir geçmişi vardır değil mi? Geçmişte açılan yaraları asla bugün sahip olduğunuz ilişkiye taşımayın. Sevgilinizin sizden önce de bir hayatı olduğunu ve geçmişteki hayatında da tıpkı sizin geçmişinizde olduğu gibi; aşklar, ayrılıklar yaşadığını unutmayın. Bunu doğal karşılamadığınız ve kabullenmediğiniz müddetçe, üzgünüm ama mutluluk şansınız hiç yok!
- Kıskançlığı asla ilişkiyi canlandırmak için strateji malzemesi olarak kullanmayın. Sevgilinizin dikkatini çekmek için yaptığınız küçük oyunlar uzun vadede onu sizden uzaklaştırır, bunu hiç aklınızdan çıkarmayın.
- Günümüz ilişkilerinde artık teknolojinin yeri yadsınamaz. Telefon, ilişkilerin başlamasında da bitmesinde de hiç kuşkusuz büyük yere sahip. Sakın ola, kavgalar ya da anlaşmazlıklar halinde telefonunuzu kapatıp “iletişimsizliği” seçmeyin. Bilinçli şekilde onun sizi merak etmesini sağlamaya çalışmak hiç olgun bir davranış değil!
- Tüm zamanını sizinle geçirmek zorunda olmadığını, hatta sizin de tüm zamanınızı onunla geçirmemeniz gerektiğini lütfen unutmayın. Hayatınızda sadece sevgiliniz varmış gibi davranmak ve ondan da bunu beklemek, sizi içinden hiç çıkılmayacak sorunlara sürükler.
- Israrcı olmaktan vazgeçin! Aşkta ısrar çoğu zaman hoş sonuçlar doğurmaz. Evet, mücadele etmeniz gerekiyorsa şartlarla edin; karşınızdaki insanla değil. Karşılıklı sevgilerde sonuna kadar ısrar edin ve kazanana kadar yarışı bırakmayın ama platonik bir durumdan bahsediyorsak ısrar ederek karşı tarafta yarattığınız izlenim emin olun hoşunuza gitmeyecektir.
Onun Hayatındaki Yeriniz
Biz kadınlar tüm ilişkilerimizde karşı taraf için ne ifade ettiğimizi düşünüp dururuz. Kendi kendimize sonuçlara varır, vardığımız bu sonuçlar yüzünden karşı tarafa tepki bile veririz. Konuşmak mı? Hayır bu biz kadınlara göre değil! Yapmayın, sahip olduğunuz şeyi sorgulamaya değil onu yaşamaya çalışın. Eğer tutarlı bir ilişkinin içindeyseniz ve onun size olan davranışları sorgulanacak kadar uzak, yapmacık ya da tutarsız değilse kafanızdaki tüm soruları çöpe atın.
Güven Çok Önemli
Bakın bayanlar, ilk önce şunda anlaşalım: Aşkta dedektifliğe yer yok! Madem sevgiliniz olmasına izin verdiniz, ona güvenmek zorundasınız. Yok eğer güvenmekte ufak da olsa sıkıntı yaşıyorsanız ve bu sizin için gün geçtikçe büyüyen bir sorun haline geliyorsa veda zamanı gelmiş demektir. Sevgilinizi sürekli nerede ne yaptığına, kimlerle olduğuna dair sorularla sıkıştırmaya çalışır, cep telefonunu sebepsiz yere kurcalamaya başlarsanız ilişkinin sonunu kendi ellerinizle hazırlarsınız. Kural çok basit: Ya hayatınızdaki insana güvenmeyi öğrenin ya da güveneceğiniz yeni birini aramaya başlayın.
Değişimi Unutun
İşte ilişkilerin en büyük ve en klişe sorunu: Değiştirmeye çalışmak! Hayatınıza aldığınız insanı, onu hayatınıza aldığınız şekliyle kabul edin. Çünkü karşı tarafı değiştirmeye çalışmak kabul edelim ki büyük bencillik. Bir kadının kafasındaki ideal sevgiliyi tüm özellikleriyle birarada bulmak imkansızdır, kendimizi kandırmayalım. Çünkü hiçbir zaman tam olarak memnun olmayız. Herkes için bulunacak bir kusur mutlaka vardır. Bu yüzden, sevgilinizin kusurlarını yok etmeye değil, onu kusurlarıyla sevmeye gayret edin.
Yani demem o ki sevgili bayanlar; her ilişkide zaman zaman problemler yaşanır. Önemli olan o problemin ne kadar çözülebilir olduğunu anlamaktır. Eğer ilişkinizin buna değeceğini düşünüyorsanız, çözebildiğiniz tüm problemleri çözmek için çaba sarfedin. Ancak kendinizi uzun süredir mutsuz hissediyorsanız ve bunun için de gerçekten geçerli sebepleriniz varsa oturup düşünmekte fayda var. Uzun süren aşırı ilgisizlik, tek taraflı ödünler, giderek sıklaşan kavgalar, beraber zaman geçirmekten artık zevk alamamak ve en kötüsü bitip tükenmeyen sessizlik. Tüm bunlar beraberliğinizin negatif yönde ilerlediğini gösterir. Kafanız karışacak ve zor olacak biliyorum ama siz karar vermek için her zaman kalbinize güvenin, söz veriyorum işe yarayacak!
Zeynep Doğan